11 Ağustos 2024 Pazar

İĞDE ÇEKİRDEĞİNİN FAYDALARI

İĞDE ÇEKİRDEĞİNİN FAYDALARI

 


İĞDE ÇEKİRDEĞİNİN FAYDALARI 

İğde sever misiniz? Çocukken ağaçlardan toplayıp yediğimiz iğdelerin faydalarından habersizdik. Peki iğdenin çekirdeğinin de şifa deposu olduğunu biliyor muydunuz? İğdenin etli kısmının et ürettiğini birçok kişi biliyor. Fakat iğdenin çekirdeğinin nelere iyi geldiğini çok az kişi biliyor. Bu gün sizlere iğde çekirdeğinin faydalarından bahsedeceğiz.

Oldukça fazla faydası bulunan iğde çekirdeğinin tüm yararlarını sizler için sıraladık;

Kemik erimesini engeller
Akciğer enfeksiyonunu durdurur
Çocukların gelişim sürecinde boy uzamasına katkıda bulunur
ishali keser
Hemoroidi tedavi eder
C vitamini açısından zengindir
Kemiklerin güçlenmesine katkıda bulunur
İdrar kaçırma veya damlatma problemini tedavi eder
iğde çekirdeğinin tozu kıkırdak üretir
İğde çekirdeği tozu eklemleri tamir eder sırt ağrılarını giderir
Omega7 deposudur
Diyabet oluşumunu önler
Bağışıklığı güçlendirir
Erkekler için güç arttırır
NOHUT SUYU KÜRÜ

NOHUT SUYU KÜRÜ

 


NOHUT SUYU KÜRÜ 

Nohut suyu son dönemlerin en trend kürleri arasında yerini alıyor. Birçok doktor tarafından tavsiye edilen nohut suyu kürünün bağışıklıktan cinsel güce kadar birçok faydası bulunmaktadır, İlaç kullanmaktan hoşlanmayan birçok insan şifayı doğal kürlerde arıyor. Bu doğal şifa kaynaklarından biri de elbette nohut suyu kürü. Peki nohut suyu kürünün ne gibi faydaları var, nohut suyu kürü nasıl hazırlanır ve nohut suyu kürünü ne zaman tüketmeliyiz?

 Nohut suyu kürünü hazırlamak oldukça basit. Bir kase nohutu kaynatıp suyunu tüketiyoruz. Peki nohut suyunu ne zaman tüketmeliyiz?
Doktorlar nohut suyunun sabahları aç karnına tüketilmesini tavsiye ediyor. Aç karnına tükettiğinizde faydasını daha fazla ve daha etkili görebilirsiniz. Peki nohut suyu kürü ne için tüketilebilir?

 Nohut suyu bağışıklığı güçlendirir, sindirimi düzenler ve bağırsakları rahatlatır. Aç karnına tüketilen nohut suyu kansere karşı da bariyer oluşturur ve vücut direncini arttırır. Hücreleri yeniler ve çeşitli cilt problemlerini içten tedavi eder. Her sabah nohut suyu kürünü tükettiğinizde akne ve iltihaplı sivilceyi tedavi eder. Toksinleri vücuttan atar.

 Nohut suyu ödemi vucuttan atar,  bel ve diz ağrılarınızın iyileşmesine yardımcı olur. Nohut suyu kürünü fazla kilolardan kurtulmak için de tüketebilirsiniz. Her sabah bir bardak nohut suyu içerseniz bağırsak ve sindirimi düzenleyeceği için hızlı bir şekilde kilo da verebileceksiniz.

 Nohut suyunu tüketmek dışında bir pamuk yardımı ile de yüzünüzü temizlemek için kullanabilirsiniz. Özellikle akne ve sivilce eğilimli bir cilt tipine sahipseniz her akşam bir pamuk yardımıyla yüzünüze uygularsanız kısa sürede sivilcelerinizden ve sivilce izlerinden kurtulabilirsiniz.

10 Ağustos 2024 Cumartesi

BEYAZLATAN PİRİNÇ TONİĞİ

BEYAZLATAN PİRİNÇ TONİĞİ

 


PİRİNÇ TONİĞİ

Asyalı kadınların pürüzsüz ve beyaz ciltlerinin sebebini hiç merak ettiniz mi? Ülkemizde özellikle kore dizilerinin sevilmesi ve yaygınlaşması ile kore kültürüne de bir ilgi başladı. Kore kültürünün yanında şuan ülkemizde oldukça rağbet gören kore cilt ürünleri de ülkemize giriş yapmış oldu. Asya ülkelerinde nasıl ki ana gıda pirinçtir, aynı şey cilt bakımlarında da geçerlidir. Koreli kadınlar başta olmak üzere diğer Asyalı kadınlar da cilt güzelliklerini pirince borçlu.

 Koreli kadınlardan bahsetmişken ordan devam edelim.
Eğer kore dizilerine veya kültürüne merakınız varsa ya da sadece denk gelmiş de olabilirsiniz, koreli kadınların parlak, pürüzsüz ve aydınlık yüzleri vardır. Bunun sebebi yedikleri içtikleri kadar rutin bakımlarıyla da doğrudan ilişkilidir. Biraz araştırma yapıldığında korenin çok da temiz olmayan bir havası olduğunu görüyoruz. Bu da elbette cilt korumasında bir eksidir. Ve yine korede hava çoğu zaman kapalıdır fakat koreli kadınlar hava kapalı bile olsa dışarıya çıktıklarında güneş kremi kullanmayı atlamıyorlar. Bu da tabiki temiz ve güzel bir cilt için olması gereke adımlardan biridir.

Koreli kadınlardan örnek vermeye devam edersek güzelliklerini ve parlak ciltlerini de pirince borçlu olduklarını söylemek yanlış olmaz. Zaten koreden gelen cilt bakım ürünlerinin çoğunda da pirinç suyu veya pirinç unu göze çarpıyor. Peki bizler pahalı ürünlere para ödemeden evde kendi pirinç suyu toniğimizi nasıl yapabiliriz? 
Pirinç Suyu Toniği Nasıl Hazırlanır?

Pirinç suyu toniğini hazırlamak oldukça kolaydır. Tek yapmanız gereken bir kase pirincin üzerine bir bardak su ekleyip 1-2 saat beklemek. Bu süre daha kısa da sürebilir tabiki ama kısa süreli olması pirinçteki nişastayı almaktan başka bir işe yaramayacak. Pirinç suyunu yeterince beklettikten sonra isterseniz bir sprey şişesine, isterseniz de kapaklı ufak bir cam kaba alabilirsiniz. Yine aynı şekilde bu toniği isterseniz pamuk ile uygulayabilir veya dilerseniz sprey şişesi ile uygulayabilirsiniz. 

Pirinç suyu bir toniktir ve bu tonik cilt renginizin açılmasına yardımcı olur. Unutulmaması gereken adımlar da kesinlikle cilt bakımıdır. Pirinç suyu toniğini uygulamadan önce peeling yapabilir veya cilt yapınıza uygun bir temizleyici ile cildinizi güzelce temizleyin. Daha sonra tonikleme işlemine geçebilirsiniz. Tonikten sonra yüzünüzü yıkamanıza gerek yoktur. Günlük cilt bakımı rutininize devam edebilirsiniz. Nemlendirme aşamasını unutmayın. 

Pirinç Suyu Toniği Ne İşe Yarar?
Pirinç suyu toniği cilt renginizi açar, varsa cilt rengi eşitsizliklerini tedavi eder. Pirinç suyu toniğini tüm yüzünüze uygulamak yerine sadece lekeli kısımlara uygulayabileceğiniz gibi aynı zaman da dizlerinize ve kollarınıza da uygulayabilirsiniz.

RAHİM KANSERİ

RAHİM KANSERİ

 


RAHİM KANSERİ BELİRTİLERİ

Rahim kanseri veya endometriyal kanser, rahim kanseridir ve en sık görülen semptomu vajinal kanamadır. Rahim kanserinin tedavisi ve prognozu, hastalığın evresine ve ayrıca hastanın sağlık durumuna bağlıdır.

Rahim duvarı iki kat dokuya sahiptir. Kas dokusunun dış tabakası miyometriyum olarak bilinirken, endometriyum adı verilen iç astar, hamilelik hazırlığının bir parçası olarak her ay bir kalınlaşma sürecinden geçer. Bir kadın hamile kalmazsa, endometrium astarını atar ve kanamaya veya adet görmeye başlar.

Rahim içindeki iyi huylu büyümeler çoğunlukla miyomlardır . Genellikle kırklı yaşlardaki perimenopozal kadınlarda görülürler. Fibroidlergenellikle kendi kendine geçerler ancak vajinal akıntı veya ağır kanama gibi belirtiler gösterirlerse laparoskopik olarak çıkarılabilirler. 

Rahim tümörleri normalde yaşlı kadınlarda daha sık görülür ve kötü huylu veya iyi huylu olabilir. Malign tümörler , kontrolsüz hücre bölünmesi ile karakterize, yaşamı tehdit eden kanserlerdir. Böyle bir tümör rahimden kopar ve kan dolaşımına veya lenf sistemine yolunu bulursa, kanser karaciğer, akciğerler ve kemikler gibi diğer organlara yayılır. Kanserin bu dağılımı veya yayılması metastaz olarak bilinir - bu durumda metastatik rahim kanseridir. Bu şekilde yayılan bu tür kanserlerin tümü yaşamı tehdit eden bir durumdur.

Rahim kanserinin tedavisi ve prognozu, hastanın yaşına ve sağlık durumuna ve ayrıca kanserin evresine ve hastalığın hastada ilerleme hızına bağlıdır.

Çoğu hasta vajinal kanamayı görmezden gelir ve bu genellikle geç prezentasyona ve kötü prognoza neden olabilir.

Özellikle yaşlı popülasyonda herhangi bir anormal vajinal kanama hakkında farkındalık yaratmak, erken tanı ve tedavinin anahtarıdır.

Rahim kanseri genellikle kadınlarda menopozdan sonra veya evreye yeni girdiklerinde ortaya çıkar.

Anormal bir şekilde normal bir menopoz semptomu olarak kabul edilen anormal vajinal kanama, endometriyal veya kanserli uterusun en sık görülen semptomudur!

Aşağıdaki belirtilerden herhangi biri menopozdaki bir kadını doktoruna danışmaya sevk etmelidir:

Başlangıçta sulu olabilen, fazla kan içermeyen ve daha sonra daha fazla kan kaybına kadar ilerleyebilen olağandışı vajinal kanama

Pelvik bölgede ağrı

Ağrılı / zor idrara çıkma

Ağrılı/zor ilişki

9 Ağustos 2024 Cuma

ÖDEM ATICI ÇAYLAR

ÖDEM ATICI ÇAYLAR

 


ÖDEM ATTIRAN ÇAYLAR

Ödem vücudun fazla suyu tutması olarak açıklanabilir. Her ne kadar basit gibi görünse de vücutta şişkinlik yaptığı için bu ödemin atılması gerekir.Kimi zaman bir diyete başladığımızda ilk haftalar çok hızlı kilo veririz ve sonraki haftalarda bu süreç yavaşlar. Bunun sebebi ilk atılan şeyin su olmasıdır. Yağ ise daha uzun sürede ve enerjiyle yakıldığı için zayıflamanız durur. Kısacası bazen kilolarınızın sebebi ödem olabilir. Peki ödemi vucuttan nasıl atacağız?

 Ödemi vücuttan doğal olarak atmanın yolları elbetteki vardır.
Fakat bu yollara başvurmadan önce bir doktora görünmeniz ve danışmanız gerektiğini unutmayın.Çünkü her kilonun sebebi ödem olmayabilir  ve size yan etki yapacak bir ürün kullanıyor olabilirsiniz.

Ödem Attıran Doğal Çaylar

Zerdeçal çayı

Zerdeçal vücudu ve bağışıklığı güçlendiren, kansere karşı bariyer olan bir bitkidir. Elbette böyle şifalı bir bitkinin çayı da ödemi atacaktır. Her akşam ılık bir bardak süte ekleyerek tüketebilirsiniz. Zerdeçal kaliteli bir uyku uyumanıza da yardımcı olacaktır.

Yeşil çay

Yeşil çay antioksidan özelliklere sahiptir. Bu sebeple idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde olduğu gibi ödemin vücuttan atılmasında da oldukça etkilidir. Her sabah bir fincan tüketebilirsiniz.

Maydanoz

Maydanozun idrar sökücü özelliğinden dolayı ödem attıran çaylar arasında olmasa da ödem attıran kürler arasında sayılabilir.

GLUTEN HASSASİYETİ NEDİR?

GLUTEN HASSASİYETİ NEDİR?

 


GLUTEN HASSASİYETİ NEDİR?

Gluten kelimesini son dönemlerde çok fazla duymaya başladık. Özellikle estetik yaptıran ünlülerin bu durumu glutene bağlayarak 'gluteni kestim' demesini dalgaya alanımız da çoktur. Oysa gluten dediğimiz şey herzaman bu kadar basit değildir. Glutenin neden olduğu hastalıklar, gluten hassasiyeti veya alerjisi çoğu zaman hafif olsa da bazı durumlarda ölümcül bile olabiliyor. Gluten alerjisi en fazla çocuklarda görülür. 

GLUTEN ALERJİSİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Eğer astım gibi alerjik hastalıkların olduğu bir aileden geliyorsanız gluten hassasiyeti yaşamanız da yine ihtimal dahilindedir. Gluten alerjisinin belirtileri ise şunlardır;

Kurdeşen veya deri döküntüsü
Mide bulantısı, halsizlik, kusma veya ishal 
Burun tıkanıklığı
Hapşırma
Baş ağrısı
Astım

Bu semptomlar bazen hafif  bazen de oldukça şiddetli olabilir.Bu belirtileri yaşıyorsanız mutlaka bir hekime başvurmalısınız. Alerji tanısı kan testi ile kolayca konulabilir. Eğer bu belirtileri yaşıyorsanız korkmadan doktora gidin.
Bu belirtiler herzaman gluten hassasiyetinin belirtisi olmayabilir. Bu nedenle de kendiniz tanı koymamalısınız. 

Bileşen olarak buğday içermeyen gıdalar, üretim sürecinde veya gıda hazırlama sırasında buğday ile kontamine olabilir. Sonuç olarak, buğday alerjisi olan kişiler, etiketinde "buğdayla paylaşılan ekipmanda üretilen", "buğdayı da işleyen bir tesiste paketlenmiş" veya benzer bir dil gibi ihtiyati ifadeler taşıyan ürünlerden de kaçınmalıdır. Bu tavsiye etiketlerinin kullanımı isteğe bağlıdır ve tüm üreticiler bunu yapmaz.

Bir gıda alerjisi teşhisi konduğunda, alerji uzmanınız muhtemelen bir epinefrin oto-enjektörü reçete edecek ve size nasıl kullanılacağını öğretecektir. Otomatik enjektörünüzün son kullanma tarihini kontrol edin, son kullanma tarihini takviminize not edin ve eczanenizden reçete yenilemeleri için hatırlatma hizmetleri hakkında bilgi alın.

EGZAMA TEDAVİSİ

EGZAMA TEDAVİSİ

 


EVDE EGZAMA TEDAVİSİ 

Egzama Ev Kaşıntı Giderici için Çözümler
Egzama kaçağınız olduğunda, rahatlamak için yapabileceğiniz bazı şeyler var.
1.) Balık Yağı
Balık yağı, diyetinizde omega-3 yağ asitleri elde etmenin başka bir etkili yoludur. Haftada birkaç kez somon gibi yağlı balıkları yiyemiyorsanız, balık yağı takviyesi yapılır. Balık yağı keten tohumlarında bulunmayan DHA'lar ve EPA'lar içerir.
2.) Keten tohumu
Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin bir diyet yemek cildiniz için çok faydalıdır. Keten tohumu, omega-3'leri tüketmenin vejetaryen dostu bir yoludur ve balık yağının aksine, keten tohumu, kuru cilt ve iltihaplanmayı azaltan sağlıklı yağ asitleri bakımından zengindir.
3.) Zerdeçal
 Zerdeçal egzama bozulmalarını iyileştirmeye yardımcı olur çünkü antienflamatuar ve antioksidan özelliklere sahiptir. Bir zerdeçal takviyesi almak ya da zerdeçal ile baharatlı yiyecekleri bol yemek iltihabı azaltmaya yardımcı olur ve iyileşmeyi hızlandırır.
4.) Salatalık
İnce dilimlenmiş organik salatalığı doğrudan egzamıza koyun ve her gün iki saat kadar beklemelerini sağlayın. İşlem boyunca salatalık dilimlerini, soğumaya başlarken soğuk dilimlerle değiştirin. Bu kuru cildinize nemi geri kazandırır, iltihaplanmayı azaltır ve zararlı toksinler çıkarır.
5.) Papatya
Bir bardak papatya çayı demleyin ve güçlü olduğundan emin olmak için 20 dakika boyunca dik olarak bekletilir. Demlenmiş çayı egzamınıza pamuk topla uygulayın. Papatya da krema şeklinde kullanışlıdır. Çalışmalar papatya cildin yatıştırıcı olduğunu ve anti-enflamatuar kremlere benzer bir rahatlama sağladığını göstermektedir.
6.) Hindistan Cevizi Yağı
Organik hindistan cevizi yağı , egzama için faydalıdır çünkü cildi iltihaplı ve kaşıntılı olduğunda yatıştırıcı antibakteriyel, antimikrobiyal, antifungal ve antioksidan özelliklere sahiptir.Organik hindistan cevizi yağının birçok şaşırtıcı kullanımı vardır, çünkü çeşitli virüs enfeksiyonlarını tedavi etme yeteneğine sahip olan laurik asit içerir. Laurik asit, mantar, bakteri ve virüs gibi şeylere karşı savaşan monolaurine dönüşür.
Hindistan cevizi ayrıca kaprilik asit, kaprik asit ve E ve K vitaminlerini içerir. Bu vitaminler, kaşıntı ve dökülmeyi azaltmaya yardımcı olan ve daha fazla enfeksiyonu önleyen kırık cildi besler ve iyileştirir.
7.) Sebze Kısalma
Ciddi salgınlar için kuru cildin yenilenmesine ve iyileşmesine yardımcı olmak için kalın bir kat sebze kısalması kullanılabilir. Salgınınıza kalın bir tabaka sebze kısalması uygulayın ve alanı plastik sargı ve tıbbi bantla izole edin.

Bu ev ilaçlarının hepsinden, yardımcı olacak bir şey bulacağınızdan emin olabilirsiniz. Hindistan cevizi yağı başlamak için harika bir yer çünkü ucuzdur ve etkilenen bölgelere topikal olarak kolayca uygulanabilir. Çabucak emer ve cildinizin daha fazla nem almasına ve iltihaplanmayı azaltmasına yardımcı olmak için her gün ve gece kullanılabilir.


8 Ağustos 2024 Perşembe

EVDE VARİS TEDAVİSİ

EVDE VARİS TEDAVİSİ

 


EVDE VARİS TEDAVİSİ 

Varisli damarlar, cilt yüzeyinin hemen altında görünür.Bu durum vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir, ancak varisler genellikle bacaklarda bulunur.

 Bacak damarları yer çekimine karşı çalışması gerektiğinden, varis damarları bacakta en yaygın olanıdır.Ayakta durmak bacak damarlarındaki basıncı arttırır ve bunun sonucunda varisler ortaya çıkabilir.

 Varis Nedir? 
Varis nedir? Varis olduğunu nasıl anlarım?
Eğer; 
Bacaklarda yanma veya zonklama hissi
Geceleri daha belirgin olabilen kas kramları
Ayak ve ayak bileklerinizde şişlik varsa bu varislerinizin olduğuna işarettir.Ilk yapmanız gereken elbette bir doktora görünmek olmalıdır.

 Varisli Damarlar için Tedaviler
 Varisli damarlarınız varsa ve evde uygulayabileceğiniz tedavi yöntemleri arıyorsanız şunlar işinize yarayabilir;

1- Egzersiz; Düzenli egzersiz bacaklarda daha iyi kan dolaşımını tesvik eder, bu da damarlarda toplanan kanın ilerlemesine yardımcı olur.

Hafif egzersizler baldır kaslarının aşırı zorlanmadan çalışmasını sağlar.Etkili, hafif egzersizler şunlardır;
●Yüzme
●Yürüme
●Bisiklet sürme
●Yoga

2- Varis Çorapları ; Varis çorapları çoğu eczaneden temin edilebilir ve bacaklara baskı uygulamaya yardımcı olur.Bu, kanı kalbe doğru hareket ettirmek için kaslara ve damarlara yardımcı olur.

3- Bitkisel Tedaviler; At kestanesinde bulunan özler ağrıyı azaltmak için faydalı olabilir At kestanesi özünü diğer taşıyıcı yaglarla seyreltip varisli bölgeye masaj yaparak uygulayabilirsiniz.

Çam kabuğu ekstresi Fransız deniz çamından gelen mükemmel bir damar ilacıdır.iltihabı ve varikoz damarları gözle görülür biçimde azaltan yüksek miktarda fenolik asit içerir.Çam kabuğu ekstresi ayrıca dolaşımı iyileştirir ve damar duvarlarının elastikiyetini ve gücünü arttırırken bacak kramlarını ve varisli damarlarla ilişkili ağrıyı azaltır.

4-Domates İle Tedavi; Bu tedavi yöntemini tercih edecekseniz, önceliğiniz yeşil domates olmalıdır.Eğer yeşil domates bulamıyorsanız kırmızı domates ile de bu yöntemi uygulayabilirsiniz.

Yapılışı;

İşe domatesleri dezenfekte etmek ile başlayın.Sirke veya kabartma tozu ile güzelce yıkadıktan sonra dilimlere ayırın ve bacaklarınızın varisli bölgelerine uygulayın.Ardından domatesler varisli bölgelerde kalacak şekilde streç ile sarın.Belirli bir bekleme süresi yoktur.

Önemli= Bacaklarınızda güçlü bir kaşınma ve yanma hissederseniz domatesleri çıkarıp soğuk su ile durulayın.

5- Beslenme ; Tuzlu ve sodyum bakımından zengin yiyecekler vücudun suyu tutmasına neden olabilir, bu nedenle tuzu azaltmak, suyun tutulmasını en aza indirecektir.

Potasyum içeriği yüksek besinler;
● Badem ve Antep fıstığı
● Mercimek ve beyaz fasulye
● Patates
● Yapraklı sebzeler
● Somon ve ton balığı gibi balıklar

Lifli besinler bağırsakların hareketini sürdürmeye ve kabızlığı önlemeye yardımcı olur.

Lif içeriği yüksek besinler;
● Fındık, tohumlar ve baklagiller
● Yulaf buğday ve keten tohumu
● Tahıl gıdaları

Fazla kilolu kişilerin varikoz damarları yaşama olasılığı daha yüksektir.Bu nedenle fazla kilolardan kurtulmak damarlardaki baskıyı azaltabilir.

6-Flavonoid Tüketin; Flavonoidler kan dolaşımını iyileştirir ve kanın akmasını sağlar.Bu da kanın damarlarda toplanmasına, dolayısı ile de varsilerin oluşmasına engel olur.Ayrıca atardamarlardaki kan basıncını düşürmeye yardımcı olur.

Flavonoid İçeren Besinler;
●Soğan, dolmalık biber, ıspanak ve brokoli dahil sebzeler
● Narenciye, üzüm, kiraz, elma ve yaban mersini
● Kakao
● Sarımsak

7- Çok Dar Giyinmeyin; Dar giysiler giymek kan dolaşımını azaltabilir.Topuklu ayakkabılar yerine de düz ayakkabılar tercih etmelisiniz.

8- Bacakları Dik Tut; Bacakların yüksek tutulması ideal olarak kalple aynı veya üstünde olması, dolaşımın iyileştirilmesine yardımcı olacaktır.Bu, bacak damarlarındaki basıncı azaltır ve yer çekimi kanın tekrar kalbe geri akmasına yardımcı olur.

9- Masaj; Etkilenen bölgelere hafifce masaj yapmak, kanın damarlar boyunca hareket etmesini sağlamaya yardımcı olabilir.Ancak damarlara doğrudan baskı yapmaktan kaçınmak çok önemlidir, çünkü bu hassas dokulara zarar verebilir.

10-Hareket Edin; Uzun süre oturmaktan kaçının.Bir iş için uzun süre oturmanız gerekirse kanın akmasını sağlamak için sık sık kalkıp hareket etmelisiniz.

Ciddi varisli damarlarınız varsa ve şiddetli ağrılar yaşıyorsanız, önceliğinizin doktora görünmek olduğunu unutmayın.

EVDE GÜNEŞ KREMİ YAPIMI

EVDE GÜNEŞ KREMİ YAPIMI

 


EVDE GÜNEŞ KREMİ YAPIMI 

EVDE GÜNEŞ KREMİ NASIL YAPILIR?

Güneş kremi kullanımının başlamasından bu yana geçen yıllarda cilt kanseri oranlarının arttığı görülmektedir. Bu kimyasalların her ne kadar doğal olduğu idda edilse de aslında cilde zararları da azımsanmayacak kadar çoktur. Eğer siz de güneş kreminin faydalarını ve zararlarını tartıp, zararlı olduğu sonucuna vardıysanız ve başka alternatifler arıyorsanız, bu yazı tam da sizin için. 

Bir güneş kremini neyin etkili kıldığını anlamak için öncelikle güneş kremlerinin içeriğini ve görevlerini iyi tanımlamamız gerekiyor

SPF seviyesi nedir?

SPF güneş koruma faktörü anlamına gelir. Bir ürünün cildinizi ultraviyole B ışınlarından ne kadar iyi koruduğunun sayısal bir tahminidir.

Geniş spektrum
Geniş spektrumlu güneş kremleri cildinizi güneşin UVB ışınlarından ve ultraviyole A ışınlarından korur.
UVB ışınları cilt kanserine neden olmakla beraber, UVA ışınları cildinize zarar verebilir ve kırışıklıkları hızlandırabilir.

Evde Güneş Koruyucu Yapımı
Malzemeler ;

▪ yarım çay bardağı hindistancevizi yağı
▪ 2 yemek kaşığı çinko oksit
▪ 2 yemek kaşığı shea yağı
▪ 2 yemek kaşığı aloevera jeli
▪ 1 yemek kaşığı badem yağı
▪ 2 yemem kaşığı bal mumu
▪ 3 adet E vitamini kapsülü

Hazırlanışı ;

 Hindistancevizi yağınız eğer katı halde ise onu benmari usulu ile eritin. Erittikten sonra E vitamini kapsullerini ve aloevera jelini koyup karıştırın. Daha sonra kalan malzemeleri de ekleyin ve homojen bir kıvama gelinceye kadar karıştırın. 
Hazırladığınız karışımı cam bir kaba ya da kavanoza alın. Üzerini kapatmayı unutmayın. Karanlıkta ve oda sıcaklığında muhafaza edin. İhtiyacınız olduğunda alıp kullanabilirsiniz.

Evde Güneş Koruyucu yapımı 
Malzemeler ;

▪ 1 çay bardağı hindistancevizi yağı
▪ yarım çay bardağı badem yağı
▪ 2 E vitamini kapsülü
▪ 1 yemek kaşığı bal mumu
▪ 1 yemek kaşığı havuç rendesi

 Hazırlanışı ;

Tüm malzemeleri bir kaba alın ve homojen bir kıvama gelinceye kadar karıştırın. Daha iyi bir kıvam tutturmak için öncesinde hindistancevizi yağını ve badem yağını biraz ısıtıp E vitamini kapsüllerini içine koyup birbirine geçmesini sağlayıp daha sonra diğer malzemeleri ilave edebilirsiniz.
Havuç rendesi yerine de 2 yemek kaşığı taze havuç suyu kullanabilirsiniz.

Hazırladığınız karışımı cam bir kavanoza alıp ağzını kapatın. Serin ve karanlık bir yerde muhafaza etmeyi unutmayın.

 Evde Güneş Kreminin Zararları Var Mı?

 Kimyasal ve hormon bozan ürünlere kıyaslandığında ev yapımı güneş koruyucuların zararı yok denecek kadar azdır. Çünkü satın aldığınız güneş kremleri deriye nüfuz ederken, ev yapımı güneş kremleri sadece bir tabaka oluşturur ve bu haliyle de çok zararı olmaz.

 Güneş ışınlarının zararları etkilerinden korunmaya çalışırken güneşin yararlarını da yok saymamak gerekiyor. Bazı vitaminleri harekete geçirmek için güneş ışınlarına ihtiyacımız vardır. Çocukların büyüyüp gelişmesi için de yine güneş gereklidir.
Burda dikkat edilmesi gereken konu hangi saatlerde vucudumuzu güneşe maruz bırakmamız gerektiğidir.
Güneşin ilk doğduğu saatlerden başkayarak, saat 11 e kadar ki olan kısım bizim için doğru zamanlardır. Güneş bu saatlerde çok yakmayacak ve cildimize zarar vermeyecektir.

Güneşin yararlı etkilerini gözardı eder ve tamamen kendimizi güneşe kapatırsak ileriki yaşlarda farklı sorunlar ile karşılaşmamız muhtemel sondur. Yine çocuklar için de güneş ışığı önemlidir bunu tekrar vurgulamakta fayda var.

BAĞIRSAK KURDU BELİRTİLERİ

BAĞIRSAK KURDU BELİRTİLERİ

 


BAĞIRSAK KURDU BELİRTİLERİ 

Bağırsaklarımızda yaşayan organizmalar vardır ve bunlar  sağlığımızı olumsuz  anlamda etkiliyor.
Bağırsaktaki bu organizmaları dökmek için ise alternatif yollar vardır. Bu alternatifler genellikle bitki çayları olsa da bağırsak kurtlarını temizleyen yiyecekler de vardır.

Bağırsak kurtlarının dökülmesini sağlayan bazı bitkiler:
*Anason

*Ceviz

*Karanfil yağı

*Hindistan cevizi yağı

*Nane

*Greyfurt

*Kekik yağı veya kekik çayı

*Üzüm

*Kabak çekirdeği

A vitamini vücudun parazitleri temizlemesi aşamasında rol üstlenir. Bu sebeple A vitamini içeren beslenme düzeni ayarlamanız bağırsak kurtlarından kısa sürede kurtulmanıza yardımcı olacaktır. Kahve, şeker ve alkolden ise kesinlikle uzak durmanız gerektiğini unutmayın. Sarımsak her ne kadar her derde deva olsa da bağırsak kurtları söz konusu olduğunda yan etiler oluşturabilir. Bu sebeple sarımsak tüketimini azaltmanız daha faydalı olacaktır.

Yoğurt tüketimini arttırın. Yoğurt yiyerek yararlı bakterilerin çoğalmasını sağlayabilirsiniz. C vitamini ve B vitamini alımını arttırın. C ve B vitamini içeren besinler tüketin ve diyetinize entegre edin. Son olarak çiğ et veya çiğ balık tüketimini azaltın hatta mümkünse hiç tüketmeyin.

Belirtiler
Bağırsaklarınızda parazit veya solucan olup olmadığını anlamak aslında basittir. Eğer ishal, kusma, başağrısı, yorgunluk ve benzeri semptomlarınız varsa muhtemelen bağırsklarınızda parazitlenme vardır. Yine aynı şekilde mide krampları ve karın ağrısı da bağırsak kurtlarının bilinen belirtilerindendir. bu belirtiler varsa mutlaka bir doktora başvurun.

7 Ağustos 2024 Çarşamba

KRONİK YORGUNLUK

KRONİK YORGUNLUK

 


KRONİK YORGUNLUK 

Aşırı çalışma, günün sonunda kişiyi yorgun ve enerjisiz bırakır. Ayrıca, uyku eksikliği veya aşırı içme de aynı etkiye sahip olabilir. Bunlar, bir kişinin sıklıkla yaşadığı yaygın yorgunluğun nedenleridir.Tükenmişlikdiğer semptomlara kıyasla çok önemsiz bir semptom gibi geliyor. Ancak gün içinde yaşanan yorgunluk, kişinin üretkenliğini ciddi şekilde etkileyebilecek bir durumdur. Bazı insanlar bir aktivite başlatmayı zor bulabilir; diğerleri bir aktiviteye başladıktan hemen sonra kendilerini yorgun hissedebilirler. Yine de diğerleri fiziksel yorgunluktan çok zihinsel yorgunluk yaşar ve bir süre sonra konsantre olmakta zorlanır.

Fiziksel yorgunluk genellikle vücut hücrelerine oksijen verilmemesi ile ilişkilidir. Bu nedenle, kalbin pompalama hareketinin azalması, kanın oksijen taşıma kapasitesinin azalması veya bir akciğer sorunu nedeniyle kanın oksijenlenmesinin azalması nedeniyle yorgunluk meydana gelebilir.

Yorgunluğun nedeni, çok hafif bir hastalıktan kanser gibi çok ciddi bir hastalığa kadar değişebilir. Hemen hemen her sağlık durumu çeşitli derecelerde yorgunluğa neden olabilir. Aşağıda kronik yorgunluğun yaygın nedenlerinden bazıları listelenmiştir:

Tiroid bozuklukları : Tiroid bozuklukları, kadınlarda yorgunluğun yaygın nedenleridir. Hem yüksek hem de düşük tiroid hormon seviyeleri hastayı günün sonunda yorgun bırakır. Düşük tiroid seviyeleri uyuşukluk ve kilo alımı ile sonuçlanırken, yüksek tiroid hormon seviyeleri çarpıntı ve kilo kaybına neden olur.

Anemi : Vücut, kırmızı kan hücreleri tarafından taşınan tüm hücresel işlevler için oksijene ihtiyaç duyar. Toplam kırmızı kan hücresi sayısının düşük olduğu bir durum olan anemi, yorgunluğa neden olur. Hasta ayrıca solgun görünür.

Kalp yetmezliği : Kalp yetmezliği gibi kalp rahatsızlıkları, vücudun farklı bölgelerine kan akışının azalmasına neden olur. Bu nedenle hasta, hafif aktiviteden sonra bile bazen yorgun hisseder. Hasta, nefes darlığı ve ayaklarda şişme belirtileri gösterebilir.

Hepatit : Genellikle sarılıkla ilişkili bir karaciğer enfeksiyonu olan hepatit, hastayı yorgun ve uykulu bırakır. Cilt ve gözler sarı görünür. İdrar da koyu sarı renkte görünür.

Akciğer hastalığı : Akciğer hastalıkları, kanın oksijenlenmesinin azalmasına ve yorgunluğa neden olur. Hasta öksürük ve nefes darlığı gibi başka semptomların varlığını gösterir.

Uyku apnesi : Uyku apnesi, kişinin gece horlaması ve geçici olarak nefesinin durması durumudur. Böylece hasta tam bir gece uykusu alamamakta ve ertesi gün tamamen yorgun düşmektedir.

Kalıcı ağrı : Artrit ve sinir iltihabı gibi durumlardan kaynaklanan kalıcı bir ağrı hissi aşırı yorgunluğa neden olur.

Kanser : Kanser, yorgunluğun en ciddi nedenlerinden biridir. Yorgunluğun nedeni tam olarak belirlenemezse, kanseri ekarte etmek için kişiyi değerlendirmek daha iyidir. Kanser genellikle ani kilo kaybı ile ilişkilidir.

İlaçlar : Yorgunluk şikayeti olan hastalarda ilaç alımının değerlendirilmesi gerekir. Beta blokerler gibi yüksek tansiyon için kullanılan ilaçlar kalp fonksiyonlarını etkileyebilir ve yorgunluğa neden olabilir. Benzer şekilde, sakinleştiriciler de gündüz yorgunluğuna neden olabilir.

Psikolojik bozukluklar : Depresyon ve anksiyete gibi psikolojik bozukluklar zihinsel yorgunluğa ve konsantrasyon güçlüğüne neden olabilir.

Diğer durumlar : Yorgunlukla ilişkili olabilecek diğer durumlar, otoimmün hastalıklar, enfeksiyonlar, böbrek hastalıkları ve kas veya sinir hastalıklarıdır.

Kronik yorgunluk sendromu : Kronik yorgunluk sendromu, en az 6 ay süren ve altta yatan herhangi bir nedene bağlanamayan şiddetli yorgunluk hissidir. Yorgunluk yatak istirahati ile geçmez. Tanı, yorgunluğun diğer olası nedenleri ekarte edilerek konur.

6 Ağustos 2024 Salı

ŞALGAMIN FAYDALARI

ŞALGAMIN FAYDALARI

 


ŞALGAMIN FAYDALARI NELERDİR?

Şalgam suyunu sever misiniz? Şalgam suyu özellikle Adana'da çokca tüketilen bir içecektir. Sağlık açısından faydası saymakla bitmeyen şalgamın faydalarını öğrendiğinizde eminiz sizler de evlerinizden ve sofralarınızdan eksik etmeyeceksiniz. Şalgam suyu herkesin damak tadına uyan bir içecek değil fakat bir kez alıştığınızda da asla vazgeçemeyeceğiniz bir içecektir. Şalgam sadece tadı açısından değil faydaları için de sıkça tüketilir.

Şalgam suyu sindirim sistemini düzenlemekten iltihap kurutmaya kadar birçok problemin çözümünde tavsiye edilen ve tercih edilen bir içecektir. Şalgam suyunu sabahları aç karnına tükettiğinizde sindirimi düzenler ve bu yönüyle de kilo vermenize yardımcı olur. İçerisinde bulunan minareller vücut direncini arttırır.  Şalgam suyu romatizmaya, vücuttaki iltihabın yok edilmesine, sinir sisteminin düzenlenmesinde de etkilidir. Şalgam suyunu böbrek taşı problemi yaşayanlar da sıkça tercih ediyor. Her akşam bir bardak tüketerek böbrek taşı problemini iyileştirebilirsiniz.

Şalgam suyunu diş apsesi probleminde de kullanabilirsiniz. Diş apsesi probleminiz varsa yatmdan önce yarım çay bardağı şalgam suyuyla gargara yapabilirsiniz. Ağır yemeklerden sonra veya yemeğin yanında 1 bardak şalgam suyu tüketmek, yediğiniz yemeği sindirmenize de yardımcı olacaktır.

Şalgam suyu bol miktarda C vitamini barındırır. C vitamini eksikliği veya kan eksikliğine bağlı yorgunluk ve halsizlik yaşıyorsanız hergün bir veya iki bardak şalgam suyu tüketebilirsiniz. Şalgam suyunun yanında tanelerini de tüketerek şalgamdan alabileceğiniz maksimum verimi alabilirsiniz.


5 Ağustos 2024 Pazartesi

İDRAR YOLU ENFEKSİYONU

İDRAR YOLU ENFEKSİYONU

 


İDRAR YOLU ENFEKSİYONU BELİRTİLERİ VE TEDAVİSİ

İdrar yolu enfeksiyonu en yaygın ikinci enfeksiyondur. İdrar yolu enfeksiyonu zararlı bakteriler idrar yoluna girip iltihaplanmaya neden olduğunda ortaya çıkar. İdrar aslında sterildir fakat bakteriler işin içine girdiğinde enfeksiyona neden olur. İdrar yolu enfeksiyonu altı ayda ikiden fazla tekrar ederse bu kronik idrar yolu enfeksiyonu olarak kabul edilir. Kronik idrar yolu enfeksiyonu en fazla kadınlar da görülür. Bunun başlıca sebepleri iç çamaşırları, pedler veya kullanılan peçeteler olabilir.

 Bakteriler dışarıdan idrar yolundan içeri girer ve enfeksiyona sebep olur. İçeride kalan bakteriler de tekrar bir enfeksiyona ve devamında da  kronik idrar yolu enfeksiyonuna sebep olur. İdrar yolu enfeksiyonlarının belirtileri, sık idrara çıkma, yanan bulanık ve renksiz idrar, kanlı idrar veya ateş. 

Kronik idrar yolu enfeksiyonuna sebep olan durumlar:

*Böbrek ve mesane taşlar

*Diyabet

*Geçirilmiş idrar yolu ameliyatı

*Cinsel aktivite

*Bazı doğum kontrol türleri

*Doğuştan idrar yolu problemi yaşamak

İDRAR YOLU ENFEKSİYONU DOĞAL TEDAVİLER
İdrar yolu enfeksiyonu antibiyotiklerle kolayca tedavi edilebiliyor fakat doğal yollarla da idrar yolu enfeksiyonunu tedavi etmek mümkün.

MAYDANOZ

Maydanoz idrar söktürücü özelliği ile bilinen bir bitkidir. Maydanozu kür şeklinde de tüketebilirsiniz veya limon eşliğinde yiye de bilirsiniz.

SOĞAN KÜRÜ

Soğan antibiyotik özelliği ile zaten bildiğimiz bir sebzedir. Soğan suyunu bazen miyomlar ve kistler, bazen kilo vermek bazen de enfeksiyonlar için kullanabiliyoruz. Soğan kürünün hazırlanışı oldukça basittir. 1 soğanı dörde bölüp 1 bardak su ile kaynatın ve ılık iken hızlıca tüketin. Hergün taze olarak hazırlamanız etkisini arttırır.

LİMON 

Limon ya c vitamini antioksidan özelliği ile ön plana çıkan sebzelerden birtanesidir. Limonu da yine soğan kürü gibi birçok problemde ilk alternatif olarak seçeriz. Sabahları aç karnına bir bardak ılık suya yarım limon sıkarak tüketirseniz idrar yolu enfeksiyonunu iyi bir şekilde tedavi edecektir.

YEŞİL ÇAY

Yeşil çay da  antioksidan özellikler içerir. Bu sebeplerden de her sabah ve her akşam birer fincan yeşil çay tüketebilirsiniz.